Adobe’nin baş ürün sorumlusu Scott Belsky, şirketin yapay zekâ (AI) politikalarıyla ilgili endişelere yanıt vererek, Adobe’nin üretken yapay zekâyı eğitmek için müşterileri tarafından oluşturulan içeriği hiçbir zaman kullanmadığını iddia etti. Salı günü Bloomberg ile yaptığı röportajda Belsky, “Üretken bir yapay zeka modeli eğitmek için depolama alanımızdaki hiçbir şeyi asla ve asla kullanmadık” dedi. “Bir kere bile değil.”
Bu ayın başlarında, açık kaynaklı bir grafik yazılımı oluşturan bir grup olan Krita Vakfı, Adobe’nin hizmet şartlarının bir ekran görüntüsünü Twitter’da yayınladı. Burada, “Adobe, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi geliştirmek ve iyileştirmek için makine öğrenimi (ör. kalıp tanıma için) gibi teknikler kullanarak içeriğinizi analiz edebilir.” ifadesi yer alıyor. Bazı kullanıcılar bunu, Adobe’nin üretken yapay zeka modellerini eğitmek için müşterileri tarafından oluşturulan içeriği kullanması olarak yorumladı ve şirketi, kullanıcıları varsayılan olarak içerik analizine dahil ettiği için eleştirdi.
OpenAI’nin DALL-E ve Midjourney gibi üretici yapay zekâ modellerinin kullanımı, teknoloji genellikle içerik oluşturucularının izni olmadan internetten alıntılanmış görüntüler içeren veri kümeleri kullanılarak eğitildiğinden, yaratıcı toplulukta tartışmalara yol açtı. Pek çok sanatçı, üretken sanatın, AI sanat yönlendiricilerinin insan sanatçıların çalışmalarından yeterli tazminat ödemeden yararlanmalarını sağladığını iddia ediyor.
Belsky, eleştirileri bir uyandırma çağrısı olarak nitelendirdi ve politikanın görüntü oluşturmaya yönelik olmadığını, bunun yerine ürünlerin özelliklerini iyileştirmek için analiz edilmesine izin verdiğini söyledi. Belsky, “Bu politikanın daha spesifik olan yeni bir evrimini başlatıyoruz” dedi. Daha sonra, “İnsanların özellikle üretken yapay zekayı seçmelerine izin verirsek, bunu dile getirmeli ve onu nasıl kullandığımızı açıklamalıyız,” diye ekledi. “Bu konularda çok açık olmalıyız.”
Adobe, Adobe Sensei gibi AI algoritmalarını kullanan çeşitli ürünler ve araçlar geliştirmiştir. Adobe Sensei, Photoshop, Lightroom ve Premiere Pro gibi yazılımlarla entegre olan ve içerik oluşturucular tarafından yüzler veya binalar gibi görüntülerdeki öğeleri tanımlama ve Creative Cloud’da görüntüler için etiket önerme gibi sıradan veya tekrarlayan görevleri otomatikleştirmek için kullanılabilen bir yapay zekâ katmanıdır.
Diğer şirketler ve içerik platformları yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriği kısıtlamak veya tamamen yasaklamak için harekete geçerken, Adobe daha esnek bir yaklaşım benimsedi. Şirket, kendi yapay zeka araçları üzerinde çalışmanın yanı sıra, görüntülerin ne zaman değiştirildiğini veya oluşturulduğunu vurgulamaya yardımcı olacak özellikler üzerinde de çalışıyor; Adobe Max 2022 konferansı sırasında içerik oluşturucuların atıf meta verilerini dışa aktarılan bir görüntüye yerleştirmesine olanak tanıyan İçerik Kimlik Bilgileri adlı bir Photoshop beta özelliği yayınlanmıştı.
Aynı konferans sırasında Belsky, Adobe’nin üretken yapay zeka teknolojisiyle aktif olarak deneyler yaptığını da duyurmuştu. Belsky konuyla ilgili bir blog yazısında, “Sanatçıları güçlendirecek ve yaratıcılığı yeni insanlara açacak şekilde araçlarımızda Generative AI uygulayarak bu geçişe öncülük etmeye kararlıyız, ancak asla insan hayal gücünün ve yargısının yerini almaya çalışmıyoruz.” demişti. “Generative AI’nın şeffaflıkla geliştirilmesini sağlamak için yaratıcı ve teknolojik topluluklarla birlikte çalışıyoruz.”
