ABD geçtiğimiz mayıs ayında dünya çapında yayılan ve finansal açıdan yıkıcı sonuçlara yol açan WannaCry adlı fidye yazılımı saldırısından Kuzey Kore’nin sorumlu olduğunu açıkladı. WannaCry, dünya çapında birçok hastaneyi, şirketi ve diğer önem arz eden kuruluşları etkilemişti. Bu açıklama ABD Başkanı Donald Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Thomas Bossert’in Wall Street Journal’da yayınlanan makalesinin içinde geldi.
Geçtiğimiz haziran ayında Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA)saldırının arkasında Kuzey Kore’nin olduğunu işaret eden bazı kanıtlara ulaştığı haberi çıkmıştı. Bossert’in yazısı da NSA’nın bulgularının diğer devletlerin, bağımsız siber güvenlik şirketlerinin ve saldırıdan doğrudan etkilenen kuruluşların kanıtlarıyla desteklendiğini doğruluyor.
Bossert, iddianın desteksiz olmadığını, kanıtlara dayandığını vurguluyor. Ayrıca kanıtlarında yalnız olmadıklarının, diğer devletlerin ve özel şirketlerin de kendilerine katıldığının altını çiziyor. Birleşik Krallık’ın da saldırıdan Kuzey Kore’yi sorumlu tuttuğunu, Microsoft’un da saldırının izlerini takip ederek Kuzey Kore devletiyle bağlantılı siber iş ortaklarına ulaştığını ekliyor. Danışman, WannaCry’ın sonuçlarının ve yankılarının ekonomik boyutları aştığını, zararlı yazılımın Birleşik Krallık’ın sağlık sektöründeki bilgisayarları kötü şekilde etkilediğini, kritik işlerde çalışan sistemlere etki ettiğini belirtirken, hayatların riske atıldığının da altını çiziyor.
Trump yönetiminin WannaCry’ı, Kuzey Kore’ye, bu ülkenin nükleer programı nedeniyle uygulanmakta olan yaptırımlara ek olarak daha fazla baskı uygulama yolunda bir araç olarak kullanıp kullanmayacağı şu an için bilinmiyor. Bossert, makalesini Pyongyang’ın siber ya da diğer tür saldırıları gerçekleştirme yolundaki yeteneklerini sekteye uğratmak için, en üst seviyede baskı stratejisini uygulamayı sürdüreceklerini belirterek sonlandırdı. Bu, Amerikan yönetiminin Kuzey Kore’nin siber saldırılar gerçekleştirme konusundaki kapasitesine karşı mücadele etmek için çeşitli yöntemleri değerlendireceğini gösteriyor.
Ayrıca Bossert, korsanların siber suçlardan dolayı büyük cezalar almaya devam etmesinin zorunluğu olduğunu, ayrıca bu tür saldırıların kurbanları olabilecek kurumların güvenliklerini artırmalarını, zararlı yazılım yayan kuruluşlara veya yabancı devletlere karşı savaşmak için önlem almalarının gerektiğini de sözlerine ekledi.