ManşetlerTeknoloji

Yapay zekâ eğitimi için telif hakları konusunda OpenAI ve Google baskı yapıyor

openai

OpenAI ve Google, yapay zekâ modellerinin geliştirilmesi için telif hakkına sahip içeriklerin kullanılmasına izin verilmesi gerektiğini savunarak ABD hükümetine taleplerini iletti. Şirketler, yapay zekâ eğitiminin önündeki telif hakları engelinin, inovasyonu kısıtlayabileceğini ve ABD’nin küresel rekabette geride kalmasına neden olabileceğini belirtiyor. OpenAI, adil kullanım ilkesinin yapay zekâ modellerine uygulanmasının “ulusal güvenlik meselesi” olduğunu öne sürerken, Google da mevcut telif hakları düzenlemelerinin büyük dil modelleri gibi gelişmiş yapay zekâ sistemlerinin eğitim sürecini zorlaştırdığını ifade etti. Her iki şirket de Beyaz Saray’a sundukları önerilerde, ABD’nin yapay zekâ alanında liderliğini koruyabilmesi için düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Yapay zekâ sektörünün büyümesi açısından büyük önem taşıyan bu talep, teknoloji dünyasında geniş yankı uyandırmış durumda.

Beyaz Saray, daha önce Başkan Donald Trump döneminde başlatılan “Yapay Zekâ Eylem Planı” kapsamında kamu ve özel sektörden görüş talep etmişti. Bu girişim, ABD’nin yapay zekâ alanındaki lider konumunu güçlendirmeyi amaçlarken, aynı zamanda aşırı düzenlemelerin inovasyonu sekteye uğratmaması gerektiğine dikkat çekiyor. OpenAI ve Google, bu süreçte ABD hükümetine sundukları önerilerde, yapay zekâ eğitimi için büyük ölçekli veri erişiminin kaçınılmaz olduğunu belirterek, mevcut düzenlemelerin ABD’nin rekabet gücüne zarar verebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle, ABD’nin yapay zekâ alanındaki avantajını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu ve Çinli yapay zekâ geliştiricilerinin daha geniş veri erişimine sahip olduğu yönündeki görüşler öne çıkıyor. OpenAI, önerisinde Çin’in yapay zekâ araştırmalarında telif hakkı sınırlamalarına tabi olmadan büyük veri setlerine erişim sağladığını ifade etti.

Çin’in yapay zekâ alanındaki yükselişi ABD için risk oluşturuyor

OpenAI tarafından sunulan öneride, Çinli şirketlerin telif hakkı sınırlamalarına takılmadan büyük veri kümelerini kullanabildiği belirtilerek, ABD’li yapay zekâ geliştiricilerinin mevcut yasalar nedeniyle rekabet avantajı kaybettiği vurgulandı. Şirket, “Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki yapay zekâ şirketleri, geniş çapta veriye erişerek modellerini hızla geliştirirken, ABD’li şirketlerin adil kullanım hakkından yararlanamaması, küresel rekabetin sona ermesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. OpenAI, eğer ABD, yapay zekâ eğitimi için telif hakkı korunan içeriklere erişimi kısıtlamaya devam ederse, ülkenin bu alandaki liderliğini kaybedeceğini öne sürüyor. Bunun yanında, OpenAI, adil kullanım ilkesinin yapay zekâ modellerinin geliştirilmesi için hayati önem taşıdığını belirtiyor. Şirketin görüşüne göre, veri erişimini kısıtlayan politikalar, ABD’nin yenilikçi teknolojilere öncülük etme yeteneğini zayıflatabilir.

Google da benzer bir argüman sunarak, telif hakları, gizlilik ve patent düzenlemelerinin yapay zekâ eğitimi için gerekli veriye erişimi engelleyebileceğini belirtti. Şirket, metin ve veri madenciliği istisnalarının büyük ölçekli yapay zekâ modellerinin geliştirilmesi için kritik öneme sahip olduğunu savundu. Google, bu tür istisnaların, içerik sahipleriyle uzun ve belirsiz müzakerelere girme zorunluluğunu ortadan kaldırarak inovasyonun hızlanmasını sağladığını iddia etti. Bunun yanı sıra, Google’a göre, adil kullanım ilkeleri sayesinde hem akademik araştırmaların hem de ticari yapay zekâ projelerinin daha hızlı ilerleyebileceği belirtiliyor. Teknoloji devleri, yapay zekâ eğitimi için veri erişimini genişletmenin yalnızca şirketler için değil, aynı zamanda bilimsel araştırmalar açısından da büyük bir fırsat sunduğunu düşünüyor.

Öte yandan, yapay zekâ şirketleri uzun süredir telif hakkına sahip içerikleri izinsiz kullanarak modellerini eğitmekle suçlanıyor. OpenAI, The New York Times gibi büyük medya kuruluşları tarafından dava edilirken, Sarah Silverman ve George R.R. Martin gibi ünlü isimler de şirket aleyhinde hukuki süreç başlatmış durumda. Bununla birlikte, Apple, Anthropic ve Nvidia gibi büyük teknoloji şirketleri de YouTube altyazılarını yapay zekâ eğitimi için izinsiz kullandıkları gerekçesiyle eleştiriliyor. YouTube ise bu tür veri kullanımlarının hizmet şartlarını ihlal ettiğini belirterek ilgili firmalara karşı önlemler alacağını açıkladı. Tüm bunların yanında, sanatçılar ve içerik üreticileri, eserlerinin yapay zekâ modelleri tarafından izinsiz kullanıldığı gerekçesiyle daha sıkı düzenlemeler getirilmesini talep ediyor.

Anthropic ise sunduğu önerisinde doğrudan telif hakları konusuna değinmezken, ABD hükümetinin yapay zekâ modellerinin ulusal güvenlik risklerini değerlendirmesi için bir sistem geliştirmesi gerektiğini savundu. Şirket ayrıca, yapay zekâ teknolojisinin büyümesi için ABD’nin enerji altyapısını güçlendirmesi gerektiğini belirtti. Anthropic’in sunduğu görüşler, yapay zekâ ekosisteminin yalnızca veri erişimiyle değil, aynı zamanda altyapı ve güvenlik politikalarıyla da desteklenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, enerji ihtiyacının yapay zekâ gelişimi açısından kritik hale geldiği ve gelecekte bu alanda yeni düzenlemeler yapılmasının kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor.

OpenAI ve Google gibi büyük yapay zekâ şirketleri, yapay zekâ eğitimi için telif hakkına sahip içeriklerin kullanımına izin verilmesini savunurken, içerik sahipleri ve sanatçılar ise bunun telif haklarını ihlal ettiğini öne sürerek karşı çıkıyor. ABD hükümetinin nasıl bir karar alacağı belirsizliğini korurken, teknoloji dünyasında bu konuda farklı görüşler öne çıkıyor. Yapay zekâ geliştirme süreçleri için veri erişimi kritik bir konu olarak ön plana çıkarken, bu erişimin yasal çerçevede nasıl düzenleneceği merakla bekleniyor. Şirketlerin taleplerine karşı ABD hükümetinin vereceği yanıt, hem teknoloji endüstrisi hem de telif hakları açısından büyük önem taşıyor.